ÖĞRENCİ EVLERİ
Ülkemizin yarınına dönük güven duygusu, toplumun büyük çoğunluğunun paylaştığı bir inançtır. Toplumun büyük çoğunluğu, demokratik siyaseti ideolojik kamplaşma yöntemi olarak değil hizmet yarışı olarak görmektedir.
Son dönemlerde ülkemizde, kadın ve erkek ilişkileri evlilik ve aile üzerine tartışmalar başladı. Derken, 18 yaşını geçmiş üniversite talebelerinin ev yaşam alanlarının karmamı ayrımı olması gerektiği tartışması muhafazakarlık ve liberalliğin sosyal meselelere bakış açısının farklılığından kaynaklanan söz konusu oldu. Anladığım kadarıyla, bu tartışma basit bir hayat biçimine müdahale veya laiklik-şeriat tartışması değil.
Şu bir gerçek ki, özellikle modernleşme durumu önde olan toplumlarda boşanma oranları artıyor. Aileler küçülüyor, doğurganlık oranı azalıyor, evlenme yaşı büyüyor, evlilik dışı ilişkiler ve nikahsız birliktelikler artıyor. Üzülerek yazıyorum, bu bizim ülkemizde de yaşanmaktadır.
Maalesef Türkiye'de de nüfus artış hızı azaldı.
Buna mukabil, muhafazakarlar ve liberaller arasında esas ayrışma ise aile değişimi sosyal politikaların müdahale edip etmeme konusudur.
Batıda sosyal politika müdahalelerinin en başta gelen örneği; nüfus artışını hızlandırmak ve kadınları doğurmaya teşviktir.
Kadınların çalışma saatlerinin kısaltılması, alkol ve sigara kullanımına düzenleme getirme, kadına ekonomik ve sosyal haklar getirme v.s.
Dünyadaki bütün muhafazakar partilerin anlayışıyla uyumlu iktidarlar bunu uygulamaktadır. Bunun yanında, bazı liberal aileler bu tür değişimden memnun değil. Ben, bir fert, bir anne ve Türkiye'de aile kültürüne saygı duyan bir kadın olarak öğrenci evlerinde karma yaşayan öğrenci hayatına asla ve asla saygı duymam, tasvip etmem. Hayatta kalmak, zorluklara, sıkıntılarla, yokluklarla olur ki bunu öğrenciler için bilhassa yazıyorum, mücadele ile kaimdir, kutsaldır. İster tepki ve eleştiri alayım, ister gerici ve örümcek kafalı olayım, bu ülkenin bir yaşam koşulu var, kültürü var, dengesi var..
Batıya özenti hayatları alt üst etti. Teknoloji bile aileyi ve gençliği yalnızlığa mahkum etti.
Bu ailelerin ve gençlerin, bizi biz eden değerleri bir an önce görmesi dileğiyle...
YORUMLAR
- Bu habere henüz yorum yapılmamış. İlk yorum yapan siz olun.
YAZARA AİT DİĞER YAZILAR
- KAR, TEKNOLOJİ VE SOBALAR...
- Köylerimiz Unutulmasın
- BARIŞ
- Kadının önemi
- BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM...
- Savaş'ı kim niye istiyor?
- DEĞİŞİM
- GELİŞİM
- YENİ YILA GİRERKEN
- BU ÜLKE HEPİMİZİN
- Pozitif Düşünmeliyiz
- VİCDAN VE TRAFİK
- YAĞMUR ve KAR
- KAPİTAL SİSTEM
- BU MEMLEKET HEPİMİZİN
- KİMLİK VE CUMHURBAŞKANLIĞI
- ESAD VE SAVAŞLAR
- BİNGÖL'ÜN TANITIM GÜNLERİ
- TEŞEKKÜRLER BİNGÖL
- EN KÖTÜ BARIŞ EN İYİ SAVAŞTAN ÜSTÜNDÜR
- Savaş acıdır, ayrılıktır
- Hayal ve Gerçek
- Kadınlar Günü
- 1 HAZİRAN SONRASI ÜLKEMİZDE Kİ DURUM;
- BATI’NIN OYUNU
- İNSAN ÖLÜMLERİ ÜZERİNDEN NEMALANAN AVRUPA
- Seçim Öncesi
- Gündemin getirdikleri
- ADALETİN BU MU AVRUPA?
- BAHAR MEVSİMİ
- Bahar 2
- Zaza Nurettin
- Bu Memleket hepimizin
- SOLUCANIN KUYRUĞU KENDİSİNE YABANCI
- Adı konulmamış savaş
- Adı konulmamış savaş 2.
- Mezhepler üstü bir birliğe ihtiyaç var
- KÖYLERİMİZ UNUTULMASIN 2
- ABD ve Avrupa’nın Dünya Üzerindeki Oyunları
- Seçime Doğru
- Bölgemiz Üzerine Oynan Oyunlar
YORUM EKLE